“Öğretmen hayatım boyunca tanıdığım en mükemmel insandı."
1977 yılında Ohio Üniversite kampüsünde 3 tecavüz vakası olacak ve kurbanlardan biri tecavüzcüyü anlatırken "3 yaşındaki bir kız çocuğu gibi davranıyordu." diyecekti.Bu tuhaf tanımlama bile yargı tarihinde ilk defa görülecek bir davanın habercisiydi aslında. İşlediği suçlara rağmen hapse girmeyen ve bir ilke imza atan kişi Billy Milligan'den başkası değildi elbette.
14 Şubat 1955 yılında Florida'da doğan Billy'in aile hayatı tahmin edildiği gibi pek de iç açıcı değildi. Billy'nin babası olan komedyen Johnny Morrison kumar bağımlısı ve alkolikti. Üstüne depresyon da eklenince hastaneye yatırılmış ve intihar girişiminde bulunmuştu. Elbet ilkinin başarısız olması pes edeceği anlamına gelmedi. Öleceğim diye tutturan bu adam diğer intihar girişiminde karbon monoksit zehirlenmesi ile 1959 yılında hayatını kaybetti.
,
Billy'nin şarkıcı olan annesi Dorothy eşinin ölümü üzerine çocuklarını alıp eski eşine döndü ancak bu evlilikte 1 yıl sürdü sadece. Boşanmanın ardından Dorothy ideal bir adam olduğuna inandığı 2 kız babası olan Chalmer Milligan'la evlendi. Oysa bu çok büyük bir hataydı.
Billy daha 3 yaşındayken bile hastalığının belirtilerini göstermeye başlamıştı. Biyografi yazarı olan Daniel Keyes, Billy için "Daha beş yaşındayken 3 ayrı kişiliğe sahipti. İsimsiz çocuk, Christiene ve Shawn." dedi. Aile içi şiddet ve travmalar arttıkça bu kişilik sayısı da artacaktı.
Üvey babası Billy için bir dönüm noktası olmuştu çünkü "emniyeti kötü kullanma" suçundan yargılanan Chalmer Milligan'ın 8 yaşındaki Billy'e tecavüz ettiği ortaya çıktı. Hala teşhisi konulamamış bu hastalığın üzerine tecavüz de eklenince Billy'nin bu hayatla mücadele etmek için tek bir seçeneği kalıyordu: birbirinden bağımsız farklı kişilikler yaratmak.
İlk suçunu 20 yaşlarındayken işledi. Tecavüz ve silahlı soygun. Suçunun ardından hemen yakalanması üzerine 2 sene yattı ve 1977 yılında şartlı tahliye edildi. Serbest kaldıktan sonra yerinde duramadı ve ekim ayında Ohio Üniversitesinde 3 kişiye tecavüz etti.
Şikayet üzerine tutuklanan Billy hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Tecavüzü, geçmişte karıştığı suçların hiçbirini hatırlamıyordu. Bu garip davranışları üzerine polisler onun iyi bir oyuncu olduğuna kanaat getirdi ve yargılanmak üzere tekrar ıslahevine yatırıldı.
Savunması hazırlandığı sürede bir doktor tarafından kendisine akut şizofren teşhisi koyuldu. Ağır bir ceza alması beklenirken (ağır silahlı soygun ve tecavüz) Psikiyatr Dr. David Caul'un hazırladığı kapsamlı rapor davanın kaderini değiştirdi. Caul, Billy'nin birçok farklı kişiliğe sahip olduğunu yani Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB) hastası olduğunu açıkladı. Bu hastalığa sahip olan kişiler farkında olarak ya da olmayarak kişilikler yaratır ve hepsi birbirinden farklı olabilir. Öz kişiliğinin çileğe alerjisi yokken diğer kişiliğinin çileğe alerjisi olabilirdi. A kişiliği romantik komedi severken B kişiliği aksiyon sever. C kişiliği 80 yaşında bir bilge iken D kişiliği 5 yaşındaki bir çocuk olabilir. Billy tam olarak böyleydi işte ve bu yüzden kendisi hakkında ifade veren kadın "Bana tecavüz etmeye çalışırken sessiz bir tip oldu. 3 yaşındaki bir çocuk gibi davranıyordu." demişti.
Elbette bu mahkemenin uzamasına neden oldu çünkü nasıl bir ceza uygulayacaklarını kimse bilmiyordu. Billy suçlarını hatırlamıyordu, kendisinden bağımsız olarak ortaya çıkan bu kişiliklerden nasıl sorumlu tutulabilirdi? Suçları işleyen Billy'nin öz kişiliği değildi ve mahkeme ceza almaması gerektiğini düşünüyordu. Önce sağlığını kazanıncaya kadar cezanın ertelenmesine karar verildi ve akıl hastanesine yatırıldı. Ancak hastanede olduğu süre boyunca da ceza almadı ve Billy Milligan hastalığından dolayı ceza almayarak tarihte bir ilke imza attı.
Hastanede olduğu sürede kişilikleri detaylı bir şekilde incelense de tedavi konusunda doktorların elinden hiçbir şey gelmiyordu. Uzun bir sürenin ardından kendisine DKB teşhisini koyan Dr. David Caul tarafından tedavi edilmeye başlandı. Tüm araştırmalar sonucu Billy'nin 24 ayrı kişiliğe sahip olduğu ortaya çıktı. Bu kişilikleri istenen ve istenmeyen olarak ikiye ayırmıştı. İstenenlere karar veren karakterler Arthur ve Ragen'di. İstenmeyen 13 kişilik bu ikilinin kurallarına uymuyordu. Ardından bu karakterlerin hepsini tek bir kişide toplamayı denediler ama Billy zaten bunu başaralı çok olmuştu. Billy'nin isteyerek oluşturduğu ve 24.kimliğiydi The Teacher (Öğretmen). Bu karakter diğer kimliklerinin özelliklerinin hepsine sahipti ve çok nadir ortaya çıkıyordu. Ortaya çıkıp sohbet edilecek bir fırsat bulunduğunda ise doktoru bu karakter için "hayatımda tanıdığım en büyüleyici ve en zeki insandı" demişti.
Şimdi Billy'nin karakterlerini inceleyelim.
İstenen Kişilikler
- Billy: Öz Kişilik
- Arthur: Sofistike, entelektüel, bilim ve tıp üzerinde uzmanlaşmış kibar bir İngiliz beyfendisi. Entelektüel düşünmesi gereken bir mesele var ise beden Arthur'un kontrolüne geçiyor. Ayrıca kişilikleri istenen ve istenmeyen olarak ayıran iki kişiden biri.
- Ragen: Öfke tutucu olmasından alıyor adını. Yugoslavyalı ve slav aksanı var. Ayrıca sırpça konuşabiliyor. Oldukça güçlü bir karakterdi ve kişilikleri kontrol altına alabiliyordu. Tüm bu karakterlerin lideri diyebilirdik ona. Kişilikleri istenilen ve istenmeyen diye ayıran diğer kişiydi Ragen. Bedeni kontrol altına aldığında aileyi korumak adına yapılan soygunları itiraf etti ama tecavüz hakkında bir şey bilmiyordu.
- Allen: Sigara bağımlısı olan kişiliğiydi ve profesyonel bir dolandırıcıydı. Mükemmel bir şekilde bateri çalabiliyor ve portre çiziyordu. Allen dış dünya ile iletişime geçmek için ortaya çıkardı.
- Tommy: Allen gibi müziğe ve resme düşkün olduğu için ilk başlarda bu iki ayrı kimliği ayırt etmekte çok zorlanıldı. Kendisi elektronik uzmanıydı ve teknoloji tasarımcısıydı. Zincirlerden kaçış ustasıydı. Tenor saksafon çalabiliyordu ve en sevdiği şey manzara resmi çizmekti.
- Danny: İnsanlardan, özellikle de erkeklerden deli gibi korkuyordu. Sadece natürmort resimleri çizen bir ressamdı. Bunun sebebini sorduklarında ise üvey babasının tecavüzü üzerine kendi mezarını kazmış ve kendini gömdüğünü söylüyordu.
- David: Lakabı "acı tutucuydu" Eğer diğer karakterler acı çekiyor ise ortaya çıkıp acıyla kendisi baş ediyordu.
- Christine: 3 yaşında ve disleksi hastası olan küçük bir kız. Arthur ona okuma yazmayı öğretmişti. Ragen ile aralarında özel bir bağ vardı. Christine, Billy başını belaya soktuğu zaman ortaya çıkıp bir köşeye saklanmaya çalışan kız çocuğuydu. Ayrıca tecavüz esnasında ortaya çıkan ve kurbanın "3 yaşındaki bir çocuk gibi davranıyordu" dediği karakterdi.
- Christopher: Christine'nin abisiydi. Mızıka çalmayı seviyordu
- Adalana: 19 yaşında olan bir lezbiyendi. Evi temizler, diğer karakterlere yemek pişirir ve şiirler yazardı. Kayıtlara göre Adalana Billy'nin avukatına Billy ve diğer kişiliklerin haberi olmadan tecavüzü gerçekleştirdiğini itiraf etmişti. Bunu çok iyi saklamayı başardığı için diğerlerinin bu tecavüzden haberi yoktu.
İstenmeyen Kişilikler
- Phill: Gangsterdi ve küçük suç planları yapıyordu. Brooklyn aksanı ile konuşan bu karakteri Billy "suçlu" olarak işaretledi.
- Kevin: Kevin da bir suç tasarlayıcısıydı ve sürekli eczaneyi soymaya yönelik planlar yapıyordu. O da "suçlu" olarak etiketlenmişti.
- Walter: Bir karga öldürdüğü için için daha sonradan istenmeyen kişilik olarak sınıflandırıldı. Mükemmel yön duygularına sahipti ve gözcüydü. Avustralyalı bir avcıydı.
- April: Üvey babası Chalmer'i öldürme arzusuyla yanıp tutuşan karakterdi. İstenmeyen olarak işaretlendi çünkü nerdeyse Ragen'i üvey babasını öldürme konusunda ikna etti. Neyseki Arthur, Ragen ile konuştu ve olayı çözdü. April de istenmeyen kişiliklerin arasına katıldı.
- Samuel: Tanrı inancı olan tek kişiydi ve Yahudiydi. Ancak başkalarının kişisel resimlerini sattığından dolayı istenmeyen kişilik oldu.
- Mark: Lakabı zombiydi. Kendisine bir şey denilmediği sürece hiçbir şey yapmıyor ve çok ağır hareket ediyordu. Canı sıkıldığı zaman ise saatlerce boş boş duvarı izliyordu.
- Steve: Bir sahtekar ve komedyendi. Milletvekili olduğunu asla kabul etmiyordu. Yaptığı espriler Billy'nin aile durumunu kötü etkilediği için istenmeyenler listesine girmişti.
- Lee: Oldukça şakacı bir kişilik ancak yaptığı şakalar sürekli birilerinin başını belaya sokuyor. Yaptığı şakaların sonucunu zerre umursamayan Lee yaptığı bir şakanın sonucunda hücreye cezası alınca istenmeyen olarak işaretlendi.
- Jason: İlk başlarda basınç dengeleyici olarak görülen Jason bir problem olduğu zaman bunu çözen kişiydi. Ancak daha sonrasında birçok probleme yol açtı ve istenmeyen kişi oldu.
- Bobby: Tam bir maceraperest. Sürekli dünyayı krize sürükleyip bunu çözecek olan kişi olmanın hayalini kurardı ama eylemini gerçekleştirmek için yerinden dahi kıpırdamazdı. Azimsiz kişiliğinden dolayı istenmeyen oldu.
- Shawn: 4 yaşında ve sağır olan bir erkek çocuğuydu. Kafasındaki uğultulu seslerden titreşim hissettiğinden dolayı hiçbir şey duyamıyordu. İstenmeyen olarak işaretlendi çünkü Billy'e herhangi bir yararı yoktu.
- Martin: New Yorklu bir züppeydi. Çalışmadan zengin olmak isteyen biriydi.
- Timoth: Çiçekçi dükkanında çalışırken bir gayle flört etmeye başladı ve kendi dünyasına çekildi.
- Öğretmen: Bu istenmeyen kişiliği değildi. Billy tarafından istenilerek oluşturulmuş ve tüm karakterlerin birleşimiydi Öğretmen. Tüm yetenekleri ve zekayı bu kimlik barındırıyordu, çok nadir ortaya çıkıyordu. Ayrıca Billy'nin bedeninin kontrolünü sağlamasında en yararlı olan karakterdi.
10 yıl boyunca hastanede tedavi gören Billy 33 yaşında serbest bırakıldı ve 3 yıl sonra suçsuz ilan edilerek davası tamamen kapatıldı. 1996 yılında Stormy Life Productions'la kısa bir film çekeceği söylendi ancak aniden ortadan kayboldu. Kendisiyle iletişime geçebilen olmadı. Uzun bir süre kendisinden haber alınamayan Billy hakkında tek bilinen şey bir daha suça karışmadığıydı.
Billy Milligan hakkında alınan son haber ölüm haberiydi. 12 Aralık 2014 yılında 59 yaşındayken kaldığı bakımevinde kanserden dolayı hayatını kaybetti ve onunla beraber 24 kişiliği de bu hayata gözlerini yumdu.
Elbette daha önce tarihte görülmemiş bu vaka birçok kişinin dikkatini çekti. Hayatı hakkında 1981 yılında Daniel Keyes tarafından yazılan The Minds of Billy Milligan romanı 14 dile çevrildi ve birçok ödül aldı. Kitap oldukça beğenildiği için The Milligan Wars (Milligan Savaşları) adıyla ikinci kitap yayınlandı.
2016 yılında Billy'nin hayatından esinlenerek ortaya çıkan ve çoklu kişilik bozukluğunu anlatan, başrolü James McAvoy'un üstlendiği Split (Parçalanmış) filmi yayınlandı. 2019 yılında serinin devam filmi olan ve Bruce Wills ismini de kadrosunda bulunduran Glass filmi vizyona girdi. Eğer ikinci filmi de izleyecek iseniz önce Bruce Wills'in başrol oynadığı Unbreakable filmini de izlemeniz gerekiyor. Glass filmi hem Split hem de Unbreakable filminin devam filmi ve iki ayrı filmin devamı olarak sinemada bir ilke imza attı.
Müzisyen Wilber Pan, Billy'nin yaşamından o kadar etkilendi ki albümle aynı adı taşıyan "24 The Story of Billy" şarkısını yazıp klip çekti. Şarkı Çin Müzik Grafik Ödülleri'nde "Yılın Altın Melodisi" ödülünü kazandı. Şarkıda "ben aslında kimim" sözü bol bol geçiyor.
Billy Milligan'ın hayatına odaklanacak olan biyografi filminin çekileceği 2015 yılında duyurulmuştu. Filmin yönetmenliğini Figth Club, Seven, The Game filmlerinden tanıdığımız David Fincher'in üstleneceği onaylandı. Adının Crowded Room olması planlanan filmde Billy'i Leonardo DiCaprio canlandıracak. DiCaprio bir röportajında bu rolü oynamak için yıllardır beklediğinden söz etmişti. Eğer film çekilir ise Dicaprio'ya 2.Oscar ödülünü getireceği kuşkusuz... Film IMDB listesine eklenip maddi durumlardan dolayı rafa kaldırılmış ve listeden silinmişti. Ancak tekrar listeye eklendi ve başrol oyuncusunun Leonardo DiCaprio olduğu onaylanmış oldu bilgilere göre. Filmin senaryosu hala yazılıyor, ne zaman hazır olup çekilmeye başlanacağı tamamen meçhul.







0 Yorumlar